Koza
İnsanın cahilliği ebedidir. Ne kadar bilirse bilsin, her zaman kendi cehalet kuyusuna her idrakiyle bir taş atacak olsa da, o taşlar o kuyuyu doldurmaya yetmeyecektir. İşte tekamül, bu kuyunun dolmasıyla ilgilidir ve sonsuza uzanan bir serüvendir.
Üçlemenin ilk inzivası “cahilinn kozası” insanın kendini sırladığı, çerçevelediği kabuk ile ilgilidir.
Etrafımıza ördüğümüz koza, içinde dünyayı “ibaret” sandığımız alanın bir yansıması aynı zamanda, koza içindeki benliğin kendini dışaraı çıkana kadar beslediği, büyüttüğü, koruduğu alandır.
Bu alanda kendini tanıyan, kendi ile yeterince hemhal olan varlık kozasından çıkmaya, kendini bilerek yaşama varoluşunu sergilemek için dansına, uçuşuna hazırlanır.
Bu inziva, kozamız, kozamızın içine sardığımız sırrımız, renklerimiz, dışarı çıkmaya hazırlanan varlığın yeteneklerini ve araçlarını keşfettiği yerdir.
Senin kozanda neler oluyor*?
Birlikte tanıyacağız..