yandex watch
Özgürlük: Bağımlı Olmadan ve Yargılamadan Sevebilmek

Özgürlük: Bağımlı Olmadan ve Yargılamadan Sevebilmek


Kara kaplı defterin üzerine yazılmış olanlar çoktan kuş olup uçmuş, şimdilerde yeni hikayeler peşinde koşuyor.

Hesaplaşmalar, kendinden kaçmalar, başka diyarların türkülerini çağırmalar hep uçurmuş üzerinden mürekkebini…

Şimdi başka bir günün, başka bir gökyüzünün altında dolaşan küçük çocuğun geleceğini ve geçmişini aynı anda görüp hiçbir şeye dokunmadığı yerdeyim.

Sessizliğin üzerine çığ gibi düşmeyip içinde kendi mırıltısını dinlediği, umudun ılık kurabiye kokusundan yayılan vanilya esansını alır gibi bedenim.

Karanlıktan bahsederken aydınlığı anlatır gibi olmuş dilim, sesim yüksek dağların hikayesini şakıyan pır pır kuş kanadından alıntı.

Ve tam orada, serin ve esen rüzgarın içinde, “Aşk mı bu?” diye sordum.

-“Özgürlük” dedi çocuk.

Uçmak sanırdım özgürlüğü, ya da öyle bir şey…

-Bağımlı olmadan, yargılamadan sevmenin verdiği özgürlük bu.

Aitlik değil miydi aradığım?

-“Aitliği kendinde buldun, şimdi başka bir yerde aramaya ihtiyaç duymuyorsun. O yüzden özgürlüğü tadabiliyorsun” dedi çocuk.

Sustum.

Etiketlemeden ve belki de sanmadan, biriktirdiğim onca şablona takıp çıkarmadan… Aslında ‘aramadan bulmakmış’ aradığım.

Biraz gezelim mi çocuk?

-“Nereye?” diye sordu çocuk

Ayağımızın altına neresi dönerse.

-“Peki izleyelim ve dünya dönsün” dedi çocuk, “tabanlarımızın altında…

Yorum Yap